Koyun Beslenmesi

       Koyunların yetenekleri ne kadar yüksek olursa olsun, yem dışında üretimi etkileyen diğer çevre koşulları ne kadar iyi düzenlenirse düzenlensin, yaşamın sürdürülmesi ve ürün üretimi için gerekli besin maddelerinden sadece biri yeter düzeyde hayvana sunulmazsa, üretim olumsuz yönde etkilenmektedir. Besin madde yetersizliği belli bir düzeyi aştığında, üretim gerilemesi yanında hayvanların sağlığı da bozulabilmektedir. Bu nedenle, diğer hayvansal üretim dallarında olduğu gibi, koyun yetiştiriciliğinde de bol, düzenli ve ucuz bir üretimin ilk ve son önemli koşulu, yeterli ve dengeli bir beslemedir.

        Koyunlar sindirim organlarının anatomik yapısı ve sindirim fizyolojilerinin doğal bir sonucu olarak, doğada çok yaygın olan bitkisel yemlerle beslenirler. Çok hareketli dudakları ve keskin alt kesici dişleri yardımıyla fazla boylu olmayan, yatık çayır-mera bitkilerini dahi kolaylıkla koparıp tüketebilmektedirler. Bol otlu olmayan meralardan yararlanabilmeleri, yem gereksinimlerinin az olduğu ya da çok az yemle yaşamlarını sürdürebildikleri anlamına gelmez. Koyunlarda, diğer evcil hayvanlar gibi, yaşamlarını sürdürmek ve ürün üretmek için yeter miktar ve nitelikte yem tüketmek zorundadırlar. Tükettikleri yemle gereksinimlerini nicel ve nitel açıdan yeterince karşılayamazlarsa, canlı ağırlıkları düşer, verimleri geriler ve hastalıklara dayanıksız olurlar. Doğada kendiliğinden yetiştiği, herhangi bir emek ve masraf yapılmadığı için en ucuz yem kaynağı olan çayır ve meralar, koyun beslemenin esas unsurunu oluşturur. Bu nedenle, tüm dünyada ve Türkiye'de de çayır-meralar koyunların yem gereksinimlerinin % 90 gibi çok büyük bir bölümünü karşılamaktadır. Çayır-meradan yetiştiriciliğinde uygulanan yemleme sistemleri, tümüyle açıkta (çayır-mera) yemleme ile ağılda elden yemleme arasında değişmektedir. Bu sistemlerden hangisinin uygulanacağı; işletmenin çayır-mera varlığı ile diğer doğal, teknik ve ekonomik koşullara bağlıdır. Doğal çayır-mera olanakları iyi ve iklim koşulları uygun yörelerde koyunculuk hemen hemen tümüyle çayır-meraya dayanır. Bu yörelerde daha çok ekstansif koyunculuğa uygun yapağı et tipi koyun yetiştiriciliği gelişmiştir. Buna karşılık, çayır-mera olanakları sinirli olan yörelerde et-yapağı ya da süt tipi koyunculuk önem kazanmaktadır. Normal koşullarda koyunlar yılda bir kez kuzular. Bunun doğal bir sonucu olarak, yıl içinde hayvanlar çiftleşme, gebelik ve laktasyon gibi farklı fizyolojik koşullarda bulunurlar. Bu durum yıl içinde koyunların beslenmelerini düzenlenmesi, hayvanların fizyolojik durumuna bağlıdır. Çiftleşme (koç katımı) etkiler. İki kuzulama arasında geçen süre içinde koyunların beslenmelerinin döneminde, gebeliğin ilk üç ayı boyunca gebeliğin son iki ayı, süt üretimi dönemi (laktasyon) ve laktasyondan sonra ikinci koç katım dönemine kadar geçen süre içinde koyunların besin madde gereksinimlerinin karşılanmasında başvurulabilecek yem kaynakları da farklılık gösterir. Örneğin, ilk ve sonbaharda çayır-mera koyunların beslenmesinde önemli bir yer, alırken, yaz aylarında anızlar ve yeşil yem bitkileri, kışın ise kuru ot, sap-saman ve yeşil silo yemleri gibi kaba yemle tahıl ve küspe gibi yoğun yemler ön plana geçmektedir. Koyunların beslenmesinde hangi yem kaynağına başvurulursa vurulsun, yıl içinde hayvanların düzenli ve dengeli bir şekilde beslenebilmeleri için, yıl içindeki canlı ağırlık değişimleri, gebelik durumları, döl, süt ve yapağı verimleri mutlaka göz önüne alınmalıdır.

KAYNAK: İleri Koyun Yetiştiriciliği

Prof.Dr Mustafa KAYMAKÇI


Paylaş